Mamografi ile tarama

Prof.Dr.Vahit Özmen
Istanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi
Türkiye Meme Hastalıkları Dernekleri Federasyonu Başkanı (2009-2011)
vozmen@istanbul.edu.tr
www.vahitozmen.com

3 Ekim 2015

MAMOGRAFİ İLE TARAMA MEME KANSERİNDEN ÖLÜMLERİ AZALTMAKTA VE MEMENİN KORUNMA ŞANSI VERMEKTEDİR

Her tanı ve tarama yönteminin kendine ait avantajları ve dezavantajları vardır. Bugün mamografi, meme kanserinden ölümleri azalttığı bilinen tek önemli tarama yöntemidir. Mevcut olan aşağıda da belirttiğim dezavantajları, sağladığı yararlar (erken tanı ile ölümleri azaltması ve memenin korunmasına yardımcı olması) yanında ihmal edilebilir. Bu nedenle, ABD’de 50 yıldan beri, Batı Avrupa’da 40 yıldan beri toplum tabanlı tarama yöntemi olarak kullanılmakta ve kullanılmaya devam edilmektedir. Mamografi aleyhinde yazılan makaleler, leyhine yazılanlar karşısında oldukça az sayıdadır. Bunları detaylı olarak incelemeden ve karşılaştırmadan mamografi zararlıdır, çektirmeyin demek, ülkemizde sıklığı giderek artan ve farkındalığı zayıf olan meme kanserinde tanıda gecikmelere ve ölümlerin artmasına neden olacaktır. Aşağıda da belirttiğim gibi, yaptığımız araştırmada görsel ve yazılı basın meme kanseri konusunda toplumu en fazla uyaran, bilgilendiren kaynakların başında gelmektedir. Medyanın mamografiyi olumsuz, zararlı bir tanı yöntemi olarak göstermesi, kadınlarımızın bu yönteme olan güvenini azaltacaktır.

1.Gelişmiş ülkelerden daha az sıklıkta görülmesine rağmen, meme kanseri görülme sıklığı ülkemizde hızla artmaktadır. Bu artışın en önemli nedenleri, ortalama yaşam süresinin uzaması, kayıtlı hasta sayısının artması, mamografiye ve hekime ulaşmanın kolaylaşması sonucu taramanın artması ve yaşam tarzının (beslenme, doğurganlık, hormon kullanılması, süt verme vs.) batıya benzemesi olarak sıralanabilir. Bizim Sağlık Bakanlığı ile yaptığımız çalışmalarda, ülkemizde meme kanseri görülme sıklığı son 20 yılda 2 katından fazla artmıştır.

2.Türkiye’de federasyonumuzca oluşturulan ve yaklaşık 20.000 meme kanserli hastayı içeren “Ulusal Meme Kanseri Veri Tabanı’nına göre, hastalarımızın sadece %27’sinde hastalık sadece memede lokal iken bölgesel lenf nodüllerine yayılmadan farkedilebilmekte, diğer hastalarımızda daha geç evrede tanı konulmaktadır. Bunun en önemli nedeni, tüm ülkemize yönelik yaygın toplum tabanlı organize mamografik taramanın azlığı ve kadınların bu hastalığın farkında olmaması olarak sıralanabilir. Bizim yaptığımız bir araştırmada, kadınların bu hastalığı öğrenmelerinde en önemli faktörlerin başında televizyon ve gazetelerde bu konuda verilen haberler gelmektedir.
2.Meme kanserindeki artışa rağmen, ülkemizde tanı için mamografi çektiren kadınların oranı düşüktür. İstanbul Bahçeşehir’de 1000 kadında yaptığımız ve geçtiğimiz yıl ABD’de yayımlanan çalışmamızda, sosyo-kültürel düzeyi nispeten iyi bir yöre olmasına rağmen burada yaşayan 40-69 yaş arası kadınların ancak yarısı yaşamında bir kez mamografi çektirmiştir. Bu oran gelişmiş ülkelerde %100’e yakındır.

3.İstanbul’daki Belediyelerin çoğu Aile-Kadın Sağlığı Merkezleri kurarak, ücretsiz muayene ve mamografi yapmakta ve bunu uzmanlarla paylaşmaktadır. Kadınlarımızın bir uzman tarafından muayene edildikten sonra filmlerinin çekildiğini ve daha sonra ilgili uzmanlara yönlendirildiklerini gözlemlemekteyiz. Bunların kontrolsüz, gelişigüzel bir görev yaptıklarını sanmıyorum. Aksine, meme kanseri konusunda farkındalığı artırarak erken tanı sağlayacağına inanıyorum.

4.Mamografinin yarar ve zararlarına gelince; bu konuda çok sayıda araştırma yapılmaktadır. Yapılan araştırmaların sonuçları, mamografinin yararlarının getirdiği zararlardan çok fazla olduğu için tarama yöntemi olarak uygulanmaya devam edilmesini önermektedir.
Mamografi radyasyon yayarak kanser yapıyor kaygısına gelince, yapılan bir çalışmada; 100.000 kadına 40 yaşından itibaren her yıl mamografi çektirilirse, ancak 86 kadında radyasyona bağlı kanser ortaya çıkma ihtimali vardır ve bu düşük bir olasılıktır. Düzenli mamografi çekildiği zaman 4.5 kat daha fazla yaşam kurtarmakta, 9.5 yıl daha fazla yaşam şansı vermektedir. Mamografi ile gereksiz biyopsiler, tedaviler, kaygılar artmaktadır bu doğru bir sonuçtur. Ancak, bugün hiç bir tanı ve tarama yöntemi bazı yan etkileri olmadan uygulanamaz.
Mamografi konusunda yapılan tüm eleştirilere rağmen, mamografi bugün tarama yöntemi olarak Amerikan Kanser Derneği, Amerikan Kanser Enstitüsü, Amerikan Radyoloji Derneği tarafından 40 yaşından itibaren ve yılda bir kez önerilmektedir. ABD’de 1963 yılında başlatılan mamografi ile meme kanseri tarama çalışmaları halen devam etmektedir.

5.Bazı yazılarda, son senelerde birçok ülkede meme kanserinden ölümlerin azalmasının taramalardan değil, “tedavi ve sağlık hizmetlerindeki iyileşmeden kaynaklandığını” belirten birçok çalışma olduğu belirtilmektedir. Ancak, kanserde tarama ile erken tanı konulamaz ise, etkin tedavinin başarı şansı düşük maliyeti de yüksek olur. ABD’nin en seçkin dergilerinden olan New England Journal of Medicine’da yayımlanan bir makalede, “Taramanın meme kanserinden ölümleri %28 ila %65 oranında (ortalama %46) azalttığı, geriye kalan oranlarda ise diğer tedavilerin yardımcı olduğunu belirtmektedir.

6.Ülkemiz koşullarına gelince, Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi, Avrupa Birliği ile uyum çerçevesinde 50 yaşından itibaren 2 yılda bir mamografi çekilmesini önermektedir. Ancak, ülkemiz nüfusunun genç olması ve 50 yaş altı meme kanserli kadınlarımızın tüm meme kanserlerinin yarısını oluşturması (bu oran gelişmiş ülkelerde %25 kadardır), ülkemizde mamografik tarama yaşının 40’a indirilmesini düşündürmektedir. Bu konuya ışık tutması açısından, 2008 yılında Bahçeşehir ve çevresindeki mahallelerde yaşayan 40-69 yaş arasındaki yaklaşık 7.500 kadını kapsayan “Bahçeşehir Mamografik Tarama Proje’si’ni” başlattık. Mamografi sayesinde meme kanseri tanısı koyduğumuz kadınlarımızın %82’sinde hastalık hiç yayılmadan çok erken yakalanmıştır. Bu proje, Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi, İstanbul ve Marmara Tıp Fakültesi , The Breast Health Global Initiative, International Atomic Agency tarafından da desteklenmektedir. Bu projenin ilk sonuçlarına göre bugüne kadar taramaya katılan 5.400 kadının %56’sı, erken meme kanseri tanısı konulan 40 kadının ise %60’ı 40-49 yaş grubundadır. Bu sonuçlar, bizim de ABD gibi 40 yaşından itibaren mamografik taramaya başlamamız gerektiğini göstermektedir.
Sonuç olarak, günümüzde mamografinin meme kanseri ölümlerini %40 kadar azalttığını biliyoruz. Elde edilen yararlar, bu tarama yönteminin getireceği zararlardan çok daha fazladır ve 40 yaşından itibaren düzenli olarak yapılmasını gerektirmektedir.

Kaynaklar:

1.Ozmen V. Breast cancer in Turkey and in the world. The Journal of Breast Health 4:6-12, 2014.

2.Ozmen V, Anderson BO. The Challenge of Breast Cancer in Low- and Middle-income Countries—Implementing the Breast Health Global Initiative Guidelines. US Oncology 2008, 76-79.

3.Ozmen V, Ozcinar V, Karanlik H, Cabioglu N, Tukenmez M, Disci R, Ozmen T, Igci A, Muslumanoglu M, Kecer M, Soran A. Breast cancer risk factors in Turkish women – a University Hospital based nested case control study. World J Surg Oncol. 2009; 8;7:37.

4.Ozmen V. İnvaziv duktal karsinom. In Türk Cerrahi Derneği Temel ve Klinik Cerrahi Kitabı, Cem Terzi (Ed). http://www.tcdcerrahi.org/fulltext.php?id=340

5.Yip CH, Smith RA, Anderson BO, Miller AB, Thomas DB, Ang ES, Caffarella RS, Corbex M, Kreps GL, McTiernan A, Anyanwu S, Cabioglu N, Caffarella R, Corbex M, Kovtun A, Kreps G, McTiernan A, Murillo R, Myakynkov V, Nyström L, Ozmen V, Remennick L, Russell C, Sener SF, Sepulveda C, Shastri S, Smith RA.; Breast Health Global Initiative Early Detection Panel. Guideline implementation for breast healthcare in low- and middle-income countries: early detection resource allocation. Cancer. 2008 Oct 15;113(8 Suppl):2244-56.

6. Ozmen V, Nilufer Ozaydin A, Cabioglu N, Gulluoglu BM, Unalan PC, Gorpe S, Oner BR, Aribal E, Thomas DB, Anderson BO. Survey on a mammographic screening program in Istanbul, Turkey.
Breast J. 2011 May-Jun;17(3): 260-7.

7.Warner E. Clinical practice. Breast-cancer screening. N Engl J Med. 2011 Sep 15;365(11):1025-32.