12 Ekim 2014 Sözcü Gazetesi
Şişmanlığın ve meme kanserinin riskli dansı
Şişmanlık, yani vücudun yağ kitlesinin ve ağırlığının normalden fazla olması, günümüzün en büyük sağlık sorunlarından biridir ve artık bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün obezite sınıflamasında vücut kitle indeksi (VKİ-kilogram olarak ağırlığın boyun metre olarak uzunluğunun karesine oranı) 19.5 ile 25 arası ise normal, 25 ile 30 arası ise şişman olarak değerlendirilmektedir. VKİ’nin 30 ve üstünde olan değerler aşırı şişman olarak sınıflandırılmıştır. İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nden Prof. Dr. Vahit Özmen, meme kanseri ve şişmanlık ilişkisine dikkat çekiyor…
Hamurişi gıdalar daha çok mu tetikler?
Modern beslenme tarzının yanında, toplumların kültürel beslenme alışkanlıkları da obezite gelişimine katkıda bulunmaktadır. Bunun en güzel örneği Türkiye’de sıklıkla tüketilen “hamur işi” gıdalardır… Bu ürünler yumuşak undan yapıldığından küçük hacimlerde bile bol miktarda kalori içermekte, kolayca sindirilip kiloya dönüşmektedir. Dolayısıyla hacim olarak yenilen hamur işi besinler az olsa da sonuç olarak alınan kalori miktarı yüksektir. Şişmanlık ve beraberinde getirdiği hastalıklar dünyanın önde gelen sağlık sorunu halini almıştır.
Riski düşürmek, egzersizle mümkün olabilir mi?
Şişmanlığın önüne geçilmesi dışında hayat tarzı değişiklikleri ile meme kanseri riskini azaltmanın bir diğer yolu günlük yapılan egzersizlerdir. Birçok bilimsel çalışmada düzenli spor yapan kadınların meme kanserine daha az yakalandığı gösterilmiştir.
Düzenli egzersiz kavramı her gün 20 ile 60 dakika arasında süren periyodik hareketleri içeren aktiviteleri kapsamaktadır. En yararlı olduğu bilinen aktivite türleri tempolu yürüyüş, yüzme, koşma, bisiklet sürme gibi sporlardır. Ancak bu tür fiziksel aktivitelere çeşitli nedenlerle katılamayan insanlar bunu engel olarak görmemelidir. Günlük olarak 20-30 dakika sürecek ve vücudun en önemli kas gruplarını çalıştırabilecek egzersizler tasarlanabilir. Son yapılan çalışmalarda bu kadar kısa zaman süren ama düzenli yapılan egzersizlerin koruyucu etkisinin geçerli olduğu gösterilmiştir. Düzenli egzersiz yaşam süresini de uzatıyor.
Menopozla da herhangi bir bağlantısı var mı?
Şişman olmak özellikle menopoz sonrası kadınlarda meme kanseri açısından önemli bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Vücut kitle indeksindeki 5 birimlik artış meme kanseri riskini 1.2 kat artırmaktadır.
Şişmanlık özellikle menopoz sonrası dönemde meme kanseri riskini yüzde 30 oranında artırmaktadır. Şişmanlığın meme kanseri riskini artırmasının yanında meme kanserinden sonraki sağ kalımı azalttığı da gösterilmiştir. Meme kanserli hastalarda erken evrede bile hastalığın yeniden ortaya çıkma ihtimalini 2 kat artırmaktadır. Özellikle menopozdaki kadınlarda yağ dokusunda östrojen üretimini artırıyor.
Nasıl beslenmek gerekiyor?
Şişmanlığa yol açan en önemli etkenlerden biri yanlış beslenme alışkanlığıdır. Çağdaş diyet çoğu zaman kitlesel tüketim kavramına uygun olarak kolay üretilip kolay tüketilen besinleri içermektedir. Gıdalar işlendikçe besin değeri azalmaktadır. Kısacası, masanıza ulaşmadan yemek ne kadar çok pişirilip sadeleştirilmiş ise besin değeri o kadar azalmıştır.
Hazır gıdaların tüketiminin artması, taze meyve-sebze tüketiminin azalması, hamburger, sandviç gibi “fast-food” tarzı beslenme alışkanlığı obezite gelişimine zemin hazırlamaktadır.
Kaynak : http://hayat.sozcu.com.tr/tag/prof-dr-va%C2%ADhit-oz%C2%ADmen/